30 Ocak 2011 Pazar

lovelessness

kimse bu blogu sevmiyo, bu blog uvey evlat..

PS: yazilarimda gittikce artan gramer hatalarina dikkat etmeyiniz. cocuk iste diyip geciniz. hayir fiil falan koymayi unutuyorum bazen ne yazmisim ki diye okudugumda ne kullanmak istedigimi hatirlayamiyip editlemiyorum. ozur filan. ama en azindan biseyler yapiyorum dimi.

Tasinmak hem guzel hem kotu bide.

28 Ocak 2011 Cuma

itunes radio

karma sen ne deli seysin...
Evet kenardaki benim..
Evet kolyeli biri taniycak, evet atkiyi baska biri taniycak.
Gomlegi baska biri taniycak ve kazagi baska biri.
Butun o insanlari cok seviyorum.
Hayir herkesten biseyler toplayan manyagin teki degilim.

80lerim geldiginde actim itunes radio yu onlarca secenek var birine tikladim ve Stranglers dan Golden Brown basliyiverdi. Henuz izlememisler o ne demesinler, bu parca "snatch" te kullanildi. snatch cok guzel bi film. Jason Stratham, Brad Pitt, Benicio del Toro filan var, biliyosunuz iste. Ben o filmi hep boluk porcuk izlemistim. Gecen yaz ilk defa oturup izledim iste. Gecen yaz kendi evimde oldugumda yaptigim seyler yemek ye, film izle, uyu, dus al, kiyafet degistir ve alisverise gitmek oldu. Sanirim gecirdigim en guzel yazlardan biriydi. Pink Floyd un Summer 68 i var ya, ayni sey degil tabiki ama 2009 ve 2010 yazlarimi gercekten guzel gecirdim. Hatta buyuk ihtimalle babamin veya annemin isyerinde telefonlara bakmadigim eski okulumun verdigi kocaman odev paketlerini yapmadigim sinav sonrasi stresi yasamadigim 2 yazdi. Henuz ne kadar genciz.. Neyse o baska bi yaziya.. Yazdan bahsediyodum. Sarkiyi duyunca bir flashback; istanbul arkeoloji, vapur, tren, omlet konser, nutella, aylik akbil, sabahlari tost kokusu, salonun parkeleri, yagmurluk, waffle, puzzle, penguen ve uykusuz, filmler, muzikler, istiklal caddesinde bagirarak sarki soylemek, angie'yle metroda 20 dakika daha gormek icin istiklal caddesine gidip termos ve su alip kadikoye donmek, islak saclar, yirtik battaniyem, otobuste unutuldu diye ugrunda panik yapilan telefon, balkonlar, geleneksel tavana bakmaca, cekmeceler, kahveler, gezerken parcalanan ayakkabilar vesaire vesaire.. bu liste bitmez yani mumkun degil..


Iste bu bitmeyen listeli yazi guzel yapan ufacik bi sarkidan hayatimin en guzel yazlarindan birini yasamami hatirlamam bi an cok hos geldi.
Cuma toparlaniyorum, cumartesi 1. tur tasinmami yapicam. bi kac bavul ve bikac turla evi temizleyerek tasiniyorum. Gorevim parke ve supurgelikleri silmek ve istedigim seyleri duvara koymak icin duvarlari kartonla kaplamak.

26 Ocak 2011 Çarşamba

Mesela...

Gunun sonunda eve gelebilmis ve yorgun yorgun odev yaparken firinda kizaran sarimsakli ekmek kokusu insana cok buyuk keyif verip, kisa sureli hayata devam benzini depoluyor. Gercekten bak. Bide evden resimdeki yere gitmemin yuruyerek 13 dakika olmasi.. Aslinda cennette yasiyorum ama bilmiyosunuz ehihihi..

23 Ocak 2011 Pazar

mutsuz degilim (2 negatives)

maxwell'i upgrade edemememin husrani. Husran. Tesekkur ederim, hemde cok. Bide Angie Hanim cok iskolik degilmi simdi yani.

Bugun cam ve supurgelik sildim boya yaptik filan. Ailece cay tuketimimiz artti. Yeni fikirlere acik olan Fermi'ye "2 odan olsun, sadece yatak olan oda misafirlerin uyuma odasi olsun onlar gelince sen sisme yatakta yatarsin. Digeri de kutupane, calisma masasi ve koltuk olsun esas odan o olsun" onerileri yapildi. Fermi ne diyicegini bilemedi. UFS.. Odev yapip, oyun oyniyip kagittan kuslar yapmak istiyorum ve yapicam.

Cay hazir!

21 Ocak 2011 Cuma

viva la Zombies.

Zombileri normalde sevmem ama bu roundu kazanmalarina memnun oldum unicorn nedir yani boynuzlu at. 14. yuzyil tablosunda mi yasiyoruz.. rezillik.

Neyse. Bide sey diycem beatles'cilara sesleniyorum Cin'de bi ara hukumdar olan krallik bisey var adi "Northern Song" guzel degilmi simdi?

Neyse. Simdi gidiyim.

16 Ocak 2011 Pazar

F1


"Bir gün bir çocuğum olursa eğer, ona asla yaşından olgun davranmayı öğretmeyeceğim."

cumlesi vardi Cicek Durbununun 10 Ocak yazisinda. Once ne kadar guzel blog devam ettirilir konusunda kendime ornek aldigim bu nadide insanin ne kadar basarili bi sekilde aklindakileri cumleye donusturmesini dusundum. sonradan da kocaman cumlesini..

Tanidigim cogu insanin yapamadigi sey.. Kafamizda o kadar fazla sey vardi ki.. Politikanin durumu, guzel muzik, Ogrenilmeyi bekleyen tonlarca bilgi, hobi elde etmek, bol bol dusunecek bos zaman, bunlari tartisabilecegim cok zeki arkadaslar, karadelikler, nukleer reaksiyonlar, din, cok zeki yazarlar.. Turkiye'de belli bi yasin ustunde IQ'su olup eve giderken yolu uzun olan insanlarin cogu yasindan olgun oluyo, bi sebeple yasitlarindan farkli hobi edinenler olgun oluyo, umrumda olmayan bi sebep yuzunden insanlardan uzak kalmasi gerektiyse olgun oluyo. Ve dert degil cunku seni anlayabilecek birileri mutlaka bulunuyo, cunku yanliz olmuyosun, sunku IQ'su 100'un ustunde yolu uzun olan cok insan var.

Dusundugumu gordugum zaman muzik dinlemeye basladim, ama fayda etmedi, sozler cok guzeldi, dunya cok anlamsizdi, dusunmemiz gerekiyodu. Ve en onemlisi bi grup insanla olgunlasiyoduk. Bazilari bunun dogal olmadigini farkedip durdular ve yasitlarinin yapmasi gereken seylere geri donduler. Bazilari farketmedi ve kisa sure sonra oldugu ve olmasi gereken yas arasindaki fark artti.

Amerika'da ergenlik yemeklere katilan katki maddeleriyle gencleri daha erken etkiliyo, bi nevi sutu artmasi icin ineklere verilen hormonlarla buyuyolar. Turkiyede ise ailenin belli durumlara karsi tepkileriyle onlarin goruslerini anlama, hergun dunyanin en sacma sebebiyle olme riski, uzun yollar, yagmurlu gunler, yanliz gunler insanlari buyutuyo. Malesef ergenlige erken girmek olgunlukta bi degisiklik yapmiyo..

6. sinifta gercek anlamda dusunmeye basladim ben, beni olgunlastiran anlamda. Uzun yol vardi, guzel muzik vardi.. Iyi mi ettim bilmiyorum. Din ogretmeniyle ilk tartismami yapip madde ve maddesizligin carpismasi sonunda evren varoldu filan dedim, bilgi vardi tecrube yoktu bi nebze. Patlican rengindeki din ogretmeni en sonunda ferahlayan bi gulumsemeyle peki onlar nasi carpisti dedi.. Sustum. 8. sinifin ortalarina kadar butun dusuncelerimi kendime sakladim. 2 sene kendi kendine dusunmek ve sadece disariyi izlemek icin biraz uzun bi zaman.

9. ve 10. sinifta bu konuda birlikte olgunlastigim insanlar oldu. Belki onlara kotuluk ettim, surunun geri kalanindan farkli olmak o kadar guzel bisey degil. Ama artik yanliz olmadigimin sevinci filan.. Derkeen 11 yine bolbol dusunecek zaman sarkilarin yardim edememesi bi suru kici kirik tespit, hipotez, vesaire.. Yolu uzun olanlarin kendi arabalarini kullanmasi sonucunda olmalari gereken yasta kalmalari da cabasi. 12. sinif ayni sey.. Kendimmi dusunmekten alamiyorum artik. Dusunebildigim herseyi dusunuyorum. Paralel evrenden tut, kitaplarin detaylarina, o olmasa bilmemne yapmasam nolurdu dan, sacma seylere, gelecek hakkinda, gecmis hakkinda. Hormon dengesi bi avuc gencle ayni odada olup farkli evreni dusunen bi insanim. Belki tek insan degilim ama digerlerini bulamiyorum.

Neyse iste kendi halinde bi insanim..

15 Ocak Cumartesi "Ama insan uyumaz bazen, düşünür."

14 Ocak 2011 Cuma

3 saniyede WTF Sanat Tarihi

Rogien Van Der Weyden - The Deposition..
fakat!?!?!


yandanki aduket bayani pek bi olmamis sanki. Street Fighter mi oynuyoruz lan?!
Az once Isa oldu sen hala Chun-Li'yle savasiyorum Ryu'yum aslinda de...
Cikcikcik ayip be..


Bide tablo guzel bozuyo hep olayi, Maxwell'e yeni kiyafet aldim, bide kendime termos aldim sahane oldu, kac zamandir alicam alicam dedigim termos bu kendi resmini kendin koy stayla. Hos guzel. Bide Calculus te cosu+i(sinu) olunca cis oluyo. 5. siniftaki kalime donup ehehehe cis ehheheh diyorum. bide cukulata nasi yapilir yahu...

8 Ocak 2011 Cumartesi

oha ocagin 7 si olmus!

Zamandan haberi filan olmiyan insan ben, simdi sizlere son gunlerimin bi ozetini gecip ustune caydan, tembellikten, koalalardan, iyi olmayan servis insanlarindan ve siyah ojeden bahsedicem..

Basliyoruz..

Okulun tekrar acilmasiyla kendimi gitmenin nasi oldugu biyerde buldum ve sasirtici ama gercek hala senioritis e yakalanmadim. (http://en.wikipedia.org/wiki/Senioritis) Hatta ne kadar okul kaldi diye sorup 5 ay cevabini almayi bekledikten sonra hadi yine iyisin diyecek olanlara simdiden 4 sene diyorum. Ne yaziktir ki bana bunu yapicak insanlarin cogu Turk, olsun ama dimi. Neyse..
Turkiye'den gelen yilligima yazi yaz valla birakmam olayina kendimce yazi yazip karsiladim bunu, sonra jude bensiz bahce isi mi yapiyosun.. pardon BENSIZ BAHCE ISI MI YAPIYOSUN dedi. Dolayisiyla artik bi isinlanma makinesine ihtiyacimiz olduguna karar verdim. Zira yeni evimin bahcesi olayindaki sadece 3 gunluk calismada ellerimi 5 kere, dizimi de 1 kere yaraladim. Ayrica sadece duvara renk beyenmek icin surdugum boyalari 10 dakika boyayla ugrasmama ragmen butun ellerime ve isin kotusu pantolonuma da bulastirdim. Yasasin fazlasiyla sakar ve dalgin olmak!! Hayir mi.. caniniz sagolsun.
Puzzle olayima geri dondum. Hatta eve default bi boya alicagimizi ve istedigim gibi cart yesil duvarlarim olmadigini ogrenince duvarlarimi puzzle dan ormeye karar verdim. Annem en son bitirdigim puzzledan 2 parcayi kaybettigi icin bu konudaki ugraslarima odami kimseye sokmayarak devam etmekteyim. Bunun yarattigi komplikasyonlar odamin adeta bir ayi inine donmesi oldu. Ama olsun henuz kagit copunun odanin bi kenarina yigilmasiyla olen kimse gormedim.
Dogumgunumde aldigim kamerayi geri iade ettim. Ama uu gelsin paralar degil, bak acikliyim; teknolojiyi kabul edip onunla arkadas olma yolunda 70 yaslarindaki bi babanneden pek farkim yok. Bilgisayar da interneti kullanabiliyorum, internet disinda oynamayi 3 haftada filan ogrendigim oyunlar var. Ustelik bazi oyunlarda dogal olarak kabiliyetsizim, misal snake. Evet su nokia telefonlardaki snake. Hatta yilbasinda yanlarindan gectigim yasitlarim sarhos ve yari ciplak sekillerde ya kendilerinden cok genc yada cok yasli tiplere asiliyolarken, ben kareli gomlegim ve onun ustunde el orgusu kazagimla yuruyodum. Ustelik kol ve yaka kisimlari duzgunce kivrilmisti. Yemn ederim ki icimde 50-70 yaslari arasi bi teyze var. O teyze yokken de 13 yasindaki bi kizin kimligine burunup olaganustu bol seyler giyiyorum, yeni yilda bol tisort almiycam, yeni kil kararim bu benim, hatta yeni yilda bol hicbisey almiycam. Hayir bi gun obezin teki olucagimdan o kadar mi eminim ki.. Cok konu disina ciktim bu konu burda kapansin.
Genel olarak istedigim seylerle ugrasiyorum yani iste mutluyum. Sabahin korunde uyaniyorum ama olsun, cukulata var, elma var, bisiklet var. Bu arada bisiklete ad koymadim, koysam mi diye dusunmuyo degilim ama garip olucak ne adi olursa olsun, bisiklete ad vermek icin kotu bi yastayim.. YASLANIYORUM... Diger konularla devam etmeliyim...

Cay cok cok guzel bisey, sabahin 5.26 sinda kalkip ancak cay ictikten sonra olley yeni bi gun yapabiliyorum, islerim daha guzel oluyo, beynim tikir tikir calisiyo. gunun birinde hava kosullari musait olmasa bile arkabahcemde cay yetistirip bu fikrime kufur edicegim gunler yakin. Ortaya cikis hikayesinden, kokusuna, cay bagimlisi insanlarindan, yemyesil bitki olmasina kadar hakkindaki hersey cok sevimli. seni seviyorum cay. angie ve bu paragrafi okuyup da gunde en az bi bardak cay lazim, olmadan nasi yasanir ki diyen herkes bu paragrafi anladilar ve hepsine kocaman sarildim.

Tembellik... Kis tatilinde misafir filan olmadigi zamanlar. Zaten butun gun pijamalarla kaldigimi soylemek gereksiz ama bugun eve girmiycem dedigim bi gun haric butun hafta evden cikmadim, hatta odami 1 saat kadar terkettim. Teknik olarak odamin cok bi cekiciligi yok ama beatles esliginde tavana bakmak, camdan disari bakmak kitapliga bakmak, youtube dan bi dolu film izlemek ve oyun oynamak disinda hicbisey HICBISEY yapmadigim gunler oldu. Hepimiz o gunleri cok seviyoruz dimi. Klon makinesi cikarsa okul zamaninda klonun uyumasini saglayip ders calisicak olsam bile o klonun tembellik hissini hissetmek isterim. Hemen koalalara geciyoruz. Etrafimdaki sirin insanlar beni bir koalaya benzetirler. Hayir uyusturucu yapraklar yemiyorum ama superman nasi supermanse benden de cok iyi koalagirl olabilir. Gercekten aptal aptal bakma konusunda kendimi biraz daha gelistirdikten sonra tek sorunum kopekdisinin kanitladigi kadariyla insanlarin otobur olmadigi. Dolayisiyla okaliptus yapragi yemek biraz yavan olabilir. Hatta ufak bi anektod... ilginizi ceksin diye caps lock kullanicak simdi.. YENI EVDEYKEN ODA SOYLE BUYUK MUTFAK NE GUZEL DERKEN BENIM ODAMA GIRDIK, BEN CLOSET E GIRDIM YERE UZANIP BAK NE GENIS DEDIM BABAMA. TAM SIGMIYORUM AMA DIZLERINI KARNINA CEKINCE COK RAHAT. BABAM DA SEN BURDA YASA BUNDAN SONRA O ZAMAN DEDI BENDE TAMAM DEDIM GULDU KAPIYI KAPATTI ICERDE KALDIM, USENDIGIMDEN KAPIYI ACMADIM, SONRA DA ICIM GECMIS. 30-40 DAKKA UYUMUSUM. GELDI KAPIYI ACTI 10 DAKKADIR SENI ARIYORUM CIDDIYE ALDIGINI DUSUNMEMISTIM DEDI BENDE CIDDIYE ALMADIM ZATEN UYUYAKALDIM DEDIM.
Bence cok sinir bozucuyum babannelere hikaye anlatir gibi yuksek sesli gibi ama o kadar uzun oldu ki 2-3 kisi okur anca bunu kalanlar birakir giderler. Neyse..

Istanbuldaykene servis arkadaslarim cok muhtesemlerdi. Bugun servise bindim yanindan gectigim sisman bi cocuk suna bak hep ayni montu giyiyo fakir mi ne dedi.. cok merak ediyorum hergun icin farkli mont giymek mi lazim yani, tuketim cilginliginin dibine mi vuralim.. hayret bisey sonra ben kabahat benim oluyo. baslarim sizin paraniza ama diyince suc hep bana kaliyo.

Siyah oje kizlarda bi isyan cesidi midir? Asiler ve rock yildizlarina ozel midir. Herseye muhalif oldugumu goren insanlardan birinin enteresan siyah ojeli degilsin demesi nedendir? Isyan etmek icin ille siyah oje mi gerekir? Siyaj ojeyi kim yaratti, hatta ojenin amaci ne? Aseton kokusunun keskin olma sebebi ojenin bi cesit yag bazli boya gibi davranmasi mi? Oje ve hayata dair bu gerzek sorulari kim cevaplar?

yoruldum valla, ne zaman okudugunuza gore degisebilen iyi .... dilekleri...

fermilab (L)(gidecegim okulun fizik laboratuarinin adi mesela)

2 Ocak 2011 Pazar