Bak, şimdi eline bir kağıt kalem alacaksın ve 30 yıl sonra olmak istediğin insanı yazacaksın. ben nerde ne olucam? nerede çalışıcam? ne kadar para kazanacağım? nasıl arkadaşlarım olacak ve nelerden hoşlanıyor olacağım? Evim istediğim yerdemi ? İnsanlar beni kendi aralarında nasıl biri olarak bilecek?
Bu ve benzeri soruların kafandaki cevaplarını al, teker teker yaz. Henüz hayal kurma çağındasın, hayallerinle ve ümitlerinle yaşıyorsun. sıkılarak yaptığın fakat gerekli olduğunu bildiğin herşeyin gelecekte olmak isteyeceğin insana seni biraz daha yaklaştırdığını düşünerek yapıyorsun.
Fakat bak bu sadece yapabilirlik meselesi değil, bazen bazı şeyler senin elinde olmadan farklı yönlere doğru gelişebiliyor ve sen buna engel olamıyorsun. Günümüz Türkiye'sinde yaşayan insanlarımızın büyük bir bölümü ideallerinin götürdüğü yolda değilde hayatın onları süpürdüğü bir köşede ömrünü geçiriyor. Bir çok insan gençlik yıllarında olmayı düşlediği insanı olamamış. Peki sen olabilicek misin?
Ben ilkokul yıllarımda ve biraz daha öncesinde bir astronot olmak isterdim. Nasa ya gidecek ve uzaya çıkacaktım. yaşım daha yeni iki basamaklı olmuştu sanırım bu hayalin çocukça olduğunu anladığımda. Şimdi ki hayallerim peki? belki dünya'nın işleyişini biraz daha net irdeleyebiliyorum ama acaba bunlar bana 15 sene sonra çocukluk hayalleri olarak mı gözükecek yoksa bir gurur tablosu mu ?
Bunu öğrenmeyi gerçekten çok isterdim zamanı gelince, ve şimdi sırf bunun için
Otur yaz, 15-20 sene sonrası için ve koy bir dolabına, kutuna, çok bakmadığın bir köşeye koy ve söz ver kendine onu 15 sene boyunca okumayacağın için. sonra bak ve gör nasıl birisi haline gelmişsin. o kağıtta yazanlar senin en deli dolu yıllarında hayata en pozitif düşüncelerle bakarken kurduğun hayaller olacak ve kendini kıyaslayabileceksin. Kim bilir, belki beni bir işler yaparken bulup bana küfredeceksin, yada teşekkür, bilemem bunu. seni o zaman hala görüyorsam bunları konuşacak kadar, oturur konuşuruz neydik ne olduk diye.
8 yorum:
Herkesden önce ben atlayacağım, yazının monoton ve karamsar havasından dolayı özürler, her satırı Mad World eşliğinde yazılmıştır. Yakın zamanda telafi etmeyi deneyeceğim daha neşeli bir yazı ile.
karamsar diil gerçekçi, monoton diil ciddi.
yazılması gereken bir yazıydı bence. herkesin ideallerinin olduğunu bildiğimiz ama bu ideallarin nasıl oluyorsa hep kuytu köşelerde kaldığı bir dünyada yaşıyoruz. jude'un dediklerini yapmak lazım.
ama benim de bir önerim olucak.
bakın bakalım arkadaşlarınızı nerelerde görüyorsunuz. deneyin bakalım onları nasıl düşlüyorsunuz. test edin bakalaım 15 sene sonrasına kalmasını dilediğiniz dostluklara ne kadar inanıyorsunuz.
şu anda sadece boş konuştuğumu düşünüyorsunuz diil mi?
maalesef yanıldınız.
yazıyorum, geleceğimi yazıyorum, nasıl ve kimlerle olmak istediğimi yazıyorum.
bu sefer doğru bildiniz.
buraya yazı yazan ne kadar insan varsa, 15 sene sonra hepsini yanımda düşlüyorum...
ben var ya ben çok seviyorum sizi
("brothers in arms" ve "i know what it is to be young" dinlenmiştir..)
geleceğim, düşüncelerim, zevklerim, tutkularım, birlikte olmak istediğim insanlar itinayla kaydedilmiş ve 15 yıl sonra, 2023 yılının sonbaharına kadar açılmamak üzere saklanmıştır.
ve insanlar, cidden bak o zaman hala birlikteysek(ki bi dolu isterim), birlikte 2008 den yazılmış mektuplarımızı açmayı çok isterim.
Surata anlamsız bir gülümseyiş ve siz daha yazın kerizim ben çoktaaaaan kurguladım yazdım yönettim ifadesi...
ehe ehe.
ilk olarak merhaba =) 'bloggie'inize bayılıyorum ve hayal kurmak da benim için vaz geçilmezdir ama bir hippie topluluğu olarak anı yaşa,şu anki halini sev,herkesi olduğu gibi kabul et ve hayatı akışına bırak daha doğru bir yaklaşım olmaz mı??
''Siddhartha'' Hermann Hesse'den kutsal kitap,ben bayıldım okumanızı öneririm =)
anı yaşıycaz tabi ama bi daha hayal etmesi var. biz yaşadığımız anların ilerde bizi nasıl şekillendiriceğinin hesabını yapıyoruz o kadar :)
güzel o zaman hayal kurarken hayatın elimizden kaçmamasına dikkat etmek lazım :)
Yorum Gönder