9 Mayıs 2010 Pazar

movie-a-minute.

THE MATRIX
Ultra-condensed by David J. Parker

Keanu Reeves

Hey everybody, look! Look at me! I'm in a movie that doesn't suck!

Audience

GASP!

Keanu Reeves

Yes, it's true! Not only that, despite my total lack of acting ability, I very nearly didn't suck in this movie!

Audience

(faints)

THE END

yazgelsinistiyorum.

Yaz Gelsin, Havasi gelmesin.
Vandalism burayi esir almistir. Hic bi yerde yaz havasi olmasin.
Yaz cebindeki cakinin ustune dusup kendini bicaklayarak olsun.



Welcome to my beach, originally uploaded by ½ '.

yaz gelse diyorum, şu "hava nasıl olucak acaba üşür müyüm ki" diye diye yanımızda mont taşıttıran zalim ilkbahar bitse mesela.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

being shy.


HA! bunu tahmin eder miydiniz. ben olumune utangacimdir zamanimin %70 inde. bu blogdaki insanlarla %30 dahilinde diyaloglar kurarim genelde. neyse ne diycektim. okulda prom var. bildigin balo yani. baloya gitmek benim icin yeterince korkunc bi de davet almak beni ne kadar gerer heralde tahmin edersiniz. dolayisiyla fermium ne yapar. DING! prom gunu, prom saati evsizlere yemek yapmaya gonullu oldum. evsiz korkum prom korkumu yendi. kazanan fermiu. kaybeden suveterli almanyada kalan turk iscileri gibi kolkola promda gezinmek isteyen milletdaslarim. pisman miyim? hayir. gene olsa gene yaparim.

7 Mayıs 2010 Cuma

Haftanin Enteresan Anlari...

orjinal munch un fermium tarafindan editlenmis versiyonu. I love you scream the painting!


- Otobus'te gidiyoken Edith Piaf in padam padam i esliginde kafami sallayip hafifce agzimi oynatirken: "Bu otobuste kimsenin Edith Piaf tan haberi yok" diye dusunmem, bu dusuncenin simariklik, kendini beyenmislik yada "ben cok entellektuelimdir" soylemesiyle degil ama farkindalik oha siyla esdeger olmasi. (cumlelerde sorun yok dimi siradakine geciyorum)

- Tarih dersinde "Caitlyn Beatles ne bilmiyo" cumlesinden sonra yanimdaki oglanin "oha olmaz oyle sey esdegeri bisey soylemesi ve siniftaki kalan insanlarin "rockband'i de mi bilmiyosun" "tanrim(omaygash) nasi yasiyosun" demeleri. Kizin hamile bi sarisin olmasi.

- Elimi attigim yerden kucuk kare kumaslar cikmasi(odevimde kullandimama heryerden cikmamalari lazim)

- "Meet Harry. Harry is a turtle. His favorite thing is to wander around at the beach. But since there is an oil spill he can't do that! Help him"
Burada MUN culara selam yollayip durumu aktariyorum. Basitlestirirsek BP yarim milyon dolarlik bi tipayla denizdeki benzin deposunu tam kapatmadigindan oturdugum yere dogru gelen bilmemkac tonluk bi benzin yigini var. neyse ki daha oturdugum yere gelmedi. BP butun bu eyaletlere bi milyon dolardan fazla para vermis ki "affedilsinler" diye. pek gozum tutmadi BP adam ol da gel. Obama da "o BP nin sorunu biz napalim" gibi bisey demis. pek hos degil.

- I like it when the tea is done!

- AP Calculus sinavi multiple choice(MC) kolaymis ama free response questionlari(FRQ) pek kolay degilmis. AP US History kolay olur diyenler var hadi bakalim.

- Benim alicagim AP Language&Composition dan dun calisma olarak unlu bi ozlu soz aldim. bi cumledeki kelimelerin 5 tanesini bilmeden essay yazdim. gercek essay de boyle olmak istemiyorum lutfen mantikli seyler sorsunlar...

-Cayim bitti yarin test im var.
dolayisiyle ciao bella

1 Mayıs 2010 Cumartesi

inspiron

- eh nereye gidersek hayatimizi sinavlar belirliyor, evet. yarin sinav var youtube dan depresif olmayan bana biseyleri hatirlatmiycak nitelikte guzel sarki bulmakta zorlanirken bugun yarisini yanlis cozdugum quiz e mi yansam, baska bi dersin konusunu tamamen anlamama mi yansam, ayni sarkiyi 19851723562 kere dinleme istegi yavasca icimde dogarken uykumun gelmesine mi uzulsem, yoksa bunlari ayni anda yaparken burnumda tabak mi cevirmeye calissam. kucuk fermium hep ayni malesef, kendisinin sinavdan once hic calismama aliskanligi yine ve yeniden basrolde, omegle dan hic tanimadigi insanlara kendini farkli biri olarak tanitip fotoraf istenmesi uzerine sinirlenen ufak bir mahlukat yine. ayni zamanda yine muhendis olucagini soyledikten sonra toparliyamiyacagi uzun cumleler kurup bi muhendise gore edebiyata neden bu kadar kaymaya meyilli oldugunu sorgulamakta. kendinden 3. tekil sahis olarak bahsetmenin bir hastalik oldugu bilir kendine engel olamamakta.

- sizi gidi usengecler icin paragrafima ara verdikten sonra devam ediyorum.. yada etmiyorum dagilin lan! yarin sinavim var uhuhuuhuh.

komodor canavari

not:lovely bones diye kitap/filmi herkes beyendi burda. ben mi? ben sadece klasik okur oldum.

not2: yasasin titanyum makasim oldu (kalp,kalp,kalp)

23 Nisan 2010 Cuma

yilin en sevdigim etkinligi yaklasiyor. simdi bunu bilmezsiniz ama ben eurovision u, guzellik yarismalarini falan izlemeye bayilirim. insanlarin ne kadar cok calisip ne kadar degmedigini gormek, guzellik kralicelerinin nasi davrandiklarini gormek falan enteresan gelir bana. miss bilmemne ler neyse de eurovision en sevdigimdir ve en uzuldugumdur hosuma giden seyler olur ama onlarin hic odul almiycaklarini bilirim falan. mesela bu seneye soyle bi baktim aklimda ispanyanin yavsak adami, manga nin zorlama sarkisi, gurcistan dan katilan cok guzel bi kiz falan var ufak notlarimdan simdiye kadar olan kesit tam olarak soyle:
EUROVISION
lithuania +++++
uk elekt. pop?
turkey mmeh..
slovakia lotr,othaha
belgium mraz/emo
ukraine mirilsizilroo
finland yunan??
greece kemence,yasar??
macedonia karaoke??
slovenia wtf?grease?
serbia bregovicsel
romania deripantoln
sweden cakmakfalan
ireland + cokslow
georgia ++kizguzel
iceland anne popsoyluyo?!
israel AKBILIM!!
denmark sting,lucyliu
estonia coldplayozentisi
norway musamere-millimars
netherlands muppets?
malta lizaminelli
bosnia sapik,emo??
azerbai botoxlu peltek
armenia aciklipop?!
spain yavs.sirk.kiv
latvia claireben.agl=.
switzerland kizilweirdo

sonuc litvanyayi beyendim

11 Nisan 2010 Pazar

stalker olmak

dontcopymystyle'in feysbukumda stalker lik yapmasi hakkinda verdigi demecle gencligime dondum. simdi "ahaha salak gencligine donmus, 17 yasindadir hoho" diye ki..ehm poponuzun sag tarafiyla gulebilirsiniz ama gulmeyin. cocukluk diyelim de en iyisi.. bakalim 13 yaslarindaki kucuk fermium ne cesit salakliklar yaparmis...

tatilkoyunde fotorafcilarin cektikleri resimlere stalker'lik yapardim ben. bu da bilmediginiz bi ozellikti. adam yann tiersen di, kadin susan buldan. valla bak. kirmizili da ogullari heralde bilemiycem..

4 Nisan 2010 Pazar

shadow flyer

artik benim yeni bi laptopum vaaar!
adi da humphrey.

- humphrey bogart
- humphrey ... we're leaving.. kching...a
- humpreys pk. arizona

hehe.

30 Mart 2010 Salı

not realistic fiction

ingilizce projem icin cocuk kitabi yazdim. bu da son sayfa.
aferim mi bana?

not: bu da bi baska yazi yine aslen odev ama 80 ustunden 79 aldigimdan ve bi bloga koymak istedigimden

26 Mart 2010 Cuma

awesomeness

orjinali - edward munch

kim yaptiysa tekrar tekrar taktir edilesi.

not: yazi falan yazicam ben
spring break im geldi de ehe mehe hehe

22 Mart 2010 Pazartesi

IF cok guzel

DVD ye cekip filmleri kenara yigin.

21 Mart 2010 Pazar

18 Mart 2010 Perşembe

tumblr

bi  ara OSDM için tumblr'da test sürüşü teklif ediyorum.

13 Mart 2010 Cumartesi

kağıt.

bilgisayarın geri dönüşüm kutusunu boşalttığında çıkan kağıt buruşturma sesi.
seni seviyorum.

12 Mart 2010 Cuma


Cocuklugum internette satisa cikmistir.
5 lira civaridir. Gule gule okuyun.

3 Mart 2010 Çarşamba

5 mayis

sanirim.. sanirim alice in wonderland i 3 boyutlu bi bicimde gece izliyorum. iste bu cok guzel bisey olucak..

not: nightmare before christmas izlemedim. tim burton a olmuyorum. Helena Bonham Carter, Johnny Depp ve Anne Hathaway iyiler, bi de bildik cocuk hikayesi formundan cikan bi sey olucak bu o yuzden evet.

edit: abartmisim

26 Şubat 2010 Cuma

spe..

spesifik olmak gerekirse temmuz un 20 sine kadar cikmayin derim. yada cikin beni goremezsiniz falan.

muhtesem yazi dizisi yazmak istiyorum bi ara ama henuz konumu bulamadim

gorusuruz.

24 Şubat 2010 Çarşamba

sirinininay

laptopum tek ekran olmaya karar verdi.. nihayet, o yuzden yerimde duramadim ve yazasim geldi
olayda bizi ilgilendiren kisim ise para biriktirmis olmam ve bu paranin bi sonraki projeye aktarilmasi gibi

"Oh Lord, won't you buy me a Mercedes Benz ?
My friends all drive Porsches, I must make amends.."


eh lord/dis perisi amcaya yardim edersek o da bize yardim eder dimi ama..
gerci gozum cok yukseklerde degil illa ki janis joplin olucam demiyorum.
yetkililere opucukler

22 Şubat 2010 Pazartesi

baba-kız.

baba-kız izledikleri bir film hakkında tartışmaktadırlar.

baba: filmde öyle demiyolardı ama bilmemnebilmemne...
kız: bence sen filmi yeterince iyi izlemedim. hem tuvalete gittin filmin ortasında. bi sürü şey kaçırdın.
baba: üç dakkada, gayet çabuk gittim geldim.
kız: ya şimdi sen öyle diyosun ama film zaten bi saat mi ne. üç dakika gayet fazla oluyo yani. ayrıca üç dakikada falan da gelmedin gayet on dakika falan yoktun.
baba: tuvaletteyken ne kaçırdım ki? önemsiz yerlerdi oraları.
kız: bi kere sen filme yeterince konsantre olamadın, o yüzden düzgün anlayamadın. bak şimdi. insan, çişi varken bişeye tam dikkatini veremez. sen de tuvalete gitmeden önce filmi bütün dikkatinle izleyemedin, o kısımları kaçırdın. sonra tuvalete gittin, yine bi sürü yeri kaçırdın. tuvaletten geldikten sonra da, tuvaletteyken kaçırdığın kısımları anlamaya çalışırken, o sırada oynayan filmi de kaçırdın. film zaten kısa, sen filmin baya bi kısmını kaçırmış oldun o yüzden.
baba: size okulda sadece boş konuşmayı mı öğretiyolar?
kız: haklı diil miyim ama? *sırıtır*
baba: *kahkaha atar* tabii kızım çok haklısın.
kız: *sırıtmaya devam eder, annesinin de desteğini almıştır* bi kere şimdi haklı olmasam böyle yapmazsın ki. haklı olduğumu düşündüğün için böyle tepki veriyosun..
baba: çok konuşma hadi.

20 Şubat 2010 Cumartesi

looking to the bent back tulips

dikkat dikkat!
sevgili yazarlar ve hmm okurlar(?)(yarinizi cikaramadigim icin az sonra soyliyceklerim sizi baglamaz ama diger yariniz icin bu gecerli)(ha tanimadiklarimi da henuz sevgiyle kucaklamasam da tanisirsak biseyler yapariz)(bi dakka konu cok dagildi oyle

bastan aliyorum?


DIKKAT DIKKAT.

temmuz sonuna kadar istanbuldan cikisi yasakliyorum.
cunku birgeceansizingelebilirim(8)

ouw ye!!

14 Şubat 2010 Pazar

Once, we were hippies

Çok sevimli bir yazı olmayacak; ama idare ediverin.

Babamla yemekte Banksy hakında konuşuyorduk da-googlelamaya üşenenler için kendisi ingiliz, anarşist bir grafiti sanatçısı-konu Banksy'nin Gazze'ye "Duvar"ı boyamaya gitmesine geldi. Ben celallendikçe celallendim, bağırıp çağırmaya başladım sinirle. İsrail hükümetine demediğim kalmadı. En son haşin haşin, insanları dünyanın en büyük hapishanesine tıktıklarından bahsederken masadan kalkmaya yeltendim. Babam gülümsüyordu, demek istediğini anlamıştım:

-Tamam tamam anladım. Şimdi böyle konuşuyorum; ama ilerde götün teki olucam di mi?

Babamla yaptığımız sohbetler genelde böyle biter. O, biraz daha karamsardır gelecek hakkında. Yaşlandıkça benim de "birşeyleri değiştiremeyeceğimin" farkına varacağımı düşünür.

Bugün gene aklıma takıldı bu mevzu. Ben gene de idealist tutumumdan çok taviz vermeyeceğimi düşünürken forumspringimi açtım demin. Irmak, blogdaki eski gönderileri okusana yazmış, ben de uydum önerisine.

Oldukça eğlendim başlarda. Mesela bir şey yazmışım, pek sükse yapmamış, ardından Angie yazmış, bisürü yorum gelmiş, ben bir sonraki yazımda inceden Angie hanımın üslubunu çalmışım :)

Neyse, okudukça birşeyler üzdü beni. Üç lafından biri hippi olan, her an afedersiniz göt göte yaşayan insancıklarken biz, iki sene gibi bir zamanda dersane falan derken iyice boşlamışız birbirimizi. Hala ikinci hippi pikniğini yapamamışız. Bakıyorum da, bu blogda hayatta hiçbir şeye değişmeyeceğim canım gibi sevdiğim insanlar yazıyor. Bunlardan biri ile(Angie) ayda bir falan görüşebiliyoruz onun MUN'i, benim sınavlarım, dersanem falan derken. Kolombusu kaç aydır görmüyorum Murphy bilir... Jude desen aynı dersanedeyiz; ama koşuşturmacadan adam gibi vakit geçirmiyoruz. Tüm muhabbetimiz tenefüslerde ve eve dönüş yolunda artık. Fermium, ah bitanecik Fermium'umuz, bana ne kadar kızsa haklı, şimdi dünyanın öbür ucunda ve ben o "çok önemli işlerim"i bırakıp bir mektup bile yollamıyorum ona.

İlk paragrafla birleştirmek gerekirse, görüyorum ki öss, okul, MUN, Florida, dersane derken birbirimizi boşlar olmuşuz. Bağlı olduğumuz kurumlar, sahip olduğumuz sorumluluklar, korkularımız, tereddütlerimiz, birşeyleri garantileme arzumuz birbirimize olan özlemimizi olmasa da, aramızdaki teması köreltmiş.

Ben hala -babama göre yaşımın getirdiği- idealist düşüncemle umuyorum. Umuyorum ki, hiçbir zaman çocuklarımız, eşlerimiz ve işlerimizle hava atmak için üç ayda bir buluşacak insanlar olmayacağız. Umuyorum ki, bir gün uzun zaman sonra, güneşin altında yeşil çimenler üstünde yan yana hayal kuracağız. Otuz yaşında avukatlar, mühensiler ya da ne bileyim ikinci el ayakkabı satıcıları olarak dahi, hala ahmak gibi hayal kuracak, insanca ve onurlu yaşayacağız. Sesimizi duyuracağız. İnsanları sevikçe biz, onlar da bizi sevecek, sevmeseler bile biz büyük bir salaklıkla buna inanacağız.

Otuzumuzda da, altmışdördümüzde de, beraber olacağız. Hala cesur, hala ahmak... Hala hayal kuracağız.

Dünya ne kadar farklı yürüyen merdivenlere atsa da bizi, ne kadar uzak olsalar da, biz sabit basamaklara koşacağız. Ortak katlara koşacağız. Geç olsun güç olmasın, hep beraber olacağız.

Geçen zaman için, özür diliyorum.

Kolombus, Angie, Fermium, Jude, Batticon, Osmancık(son ikisi ile sık sık bir aradayız çok şükür) sizleri çok seviyorum.
Haberiniz olsun.

13 Şubat 2010 Cumartesi

grubun adi hala yok olm

Dear Basak Simal,

Thank you for your order for:
1 copy of Thank You for Smoking, 0812976525
This order will be available for pick-up on 02/12/2010 and will be held through 02/26/2010. You are welcome to stop by the store to pick up your order or call the number below to arrange for shipping.

We look forward to seeing you soon!
Sincerely,

The Booksellers at Barnes & Noble Booksellers
#205134904 Emerald Coast Pkwy Suite 118
Destin, FL 32541850-837-3243




niye bu kadar heycanliyim;
cunku daha once hic bu yok ben bunu istiyorum dememistim valla bak

gozluk falan da alicaz

sdfsd

burda kar yagar gibi oldu ama vazgecti kahretsin..

o degil de ben yeni gozlukumsu aliyorum hadi bana bi oley..

dun de cok kolay bi sinavi gectim, ama bi tane odevi yapmayi unutmusum.

vancouver olimpiyatlari acik onlari izliyoruz ara ara naykiy sponsormus

seneyeki derslerimi secmeye calisiyorum ap lit alsam pre cal alsam latin 2 alicam physics 1 honors alicam(cunku ap yi aldirmazlar bana?)

ee sizden nagber

ulser ne demekti?

6 Şubat 2010 Cumartesi

havai?



bunu koyucaktim da unutmustum e koyiyim o zaman

not: evet ortasinda ahhahahah diye guluyorum cunku
havaifisekler bana hep komik gelmistir filam

3 Şubat 2010 Çarşamba

Nokia 2300


Nokia 2300, originally uploaded by hakeemm.

Seni özleyeceğiz...

2 Şubat 2010 Salı

Femme Fatale

Hayatın anlamı, hayatın anlamsızlığı içinde anlam arayışında olmaktır. Bunun daha kolayı, hayat dediğiniz raylı sistemin sürprizsizliğine inat, raylara makas atmakta, yani hayatınızın merkezine bir şeyi "haşırt" diye yerleştirmektir.

Benim havatıma da, baklavaya saplanan çatal gibi "haşırt!" diye yerleşen şey burada işte. Yanımda, "mmm.."lardan oluşan kutlu bir ilahi söylerken, bütün çıplaklığı ile mışıl, mışıl uyumakta.

Masumiyetin ve günahın Oskarlık oyuncusu sevgilim, koleksiyonuna bir Oscar daha eklemiş gibi mutlu uyanıyor. Atlet ve pijama giymiş bir fok balığına benziyormuşum gibi gülüyor, elimde elmas yapraklarla süslü bir buket orkide varmış da ona vermişim gibi seviniyor, aklımı başımdan alıyor. Hemen ardından, aklın kaybedilmeye bu kadar müsait olduğu bu dünyada, beni Bakırköy'den kaçıran otobüsün şoför koltuğuna oturuyor:

-Mmmm.. (gülümseyişmeler) Bu kadar saattir beni mi izliyordun?
Evet Sevda Saadet. Evet sevgilim, bütün kainata silah zoruyla, seni yayınlatabilirdim kablolu Tv den, eğer bu kadar kıskanmasaydım mırıldanmalarını, kirpiklerini ve kıvrılan dudaklarını.
-Eh.. Bir süre oldu Sevda.

Çocuk gibi dudaklarını büzüyor, bakışları kalbime saplanan lolipop sapları gibi. Şen şakrak, ölümcül, zehirli lolipoplar...
Ciddileşmesi, çocuksu uykusundan çıkması, Femme Fatale'leşmesi vakit alıyor. Doğrulup saçlarını topluyor, iki kalın tel, alnından aşağı iki sivri bıçak gibi savruluyor.

Kaşlarını çatıp soruyor, kaşlarının altında ezilip büzülüyor, iyice şekilsiz şemalsiz bir adam oluyorum:

-Konuştuğumuz gibi değil mi?
Sen zihnimi ele geçirip, benim ağzımdan konuşurken, işteş fiiller anlamsızlaşıyor Sevda... Konuşmak tek kişilik bir eylem oluyor, öpüşmek boyut atlıyor.
-Ee..Evet Sevda.

Dudaklarını dayadığı dudaklarım, o saati resmi bayram ilan ediyor,kalbim metabolizmamda fener alayı başlatıyor.
Türkçedeki en güzel kelimeyi, en güzel iyelik eki ile duyan kulaklarım, kulaklarına inanamıyor:


-Aşkım. Aşkımmmmmmmmmm...

Dudaklarım ikinci golü atıyor, sevgilim üstünü hızla giyip, kalbimi delip geçen bir kurşun misali vınlıyor odamdan. Arkasından, yokluğunda özgür kalan zihnim sesleniyor sevdama, saadetime, cennet ve cehennemime, Sevda Saadet'ime.


Prensip olarak kimseye âşık olmuyorum Sevda Saadet. Ama senin için dünyayı yakarım.

Kotumu giyip, belime 45liği yerleştiriyor,kıç çatalıma değen soğuk çeliği ucuzluktan alınmış tişörtümle kamufle ediyorum. Merdivenlerden inip Tofaş’ıma atlıyor, direksiyonun başında, elimdeki fotoğrafa tekrar bakıyorum.

Fotoğrafın içinden, 32 diş gülüyor sevgilimin kocası. Fotoraf, git gide hedef tahtasına benziyor.


Kontağı çalıştırıyorum.

Ulan Sevda, ulan Sevda, ulan Saadet...

Prensip olarak kimseye âşık olmuyorum.
Ama senin için dünyayı yakarım.
Ama senin için dünyayı yakarım.
Ama senin için dünyayı yakarım.
Ama senin için dünyayı yakarım...


Bir sigara yakıyorum:

Boku yedik dünya. Sen de yandın ben de...



Not:Sırf Osdm için yazdım, önceden yazdığım bir öykümü koymadım yani. Affetiniz mi ? =)

1 Şubat 2010 Pazartesi

ohoo.

(bi kere can sıkıntısı dediğin şey bahane bile diil yani ben de anlamadım gitti.)

ay em bek! temalı 945786853üncü yazımıza hoş geldiniz!! (sayıyı gerçekten okumaya uğraşanlar için söylüyorum, ben okumadım sırf sonunda üç var diye -üncü dedim. bir olsa -inci derdim mesela)

son bir haftadır hollanda'nın miniminnacık şehri lahey'deydim, yeni döndüm ama iyi döndüm.
mesela bi sürü kitap okuyorum gene. ödev desen yok gibi. karikatürlerle ilgili bi yazı yazmam lazım o kadar.

amsterdam'daydık bi de bir günlüğüne biz. gezdik mezdik.
sırf yürüdük hani.
eğer bir şehirde sadece bir günün varsa müze gezmek anlamsız. bak gerçekten.
öğle yemeği yemek dışında nerdeyse hiçbir yerde oturmadık, yürüdük yürüdük yürüdük sadece.
kanal kenarında eski şeyler satan bir adam vardı mesela.
yüklendim her şeyi geldim.
detaylar süpriz, açıklayamam.

başka bir ara sokakta plak dükkanı vardı, sırf plak ama.
nece konuşuyosunuz dedi adam, türkçe dedik, gülümsedi gitti.
bikaç dakika sonra yaşar özel plağı çalmaya başladı.
böyle ufak şeyleri çok seviyorum o yüzden.

sonra mesela amsterdam'daki evlerin çoğunda perde yok.
sanki ev ahalisinden biriymişsin gibi bakıyosun içeriye.
yemek yiyolar, pembe kazaklı kız televizyon izliyo, abbey road posterli genç bilgisayar başında, gözlüklü adam kütüphanesinden bişey alıyo.
liste uzun.

ve sanırım amsterdam şu dünyada en çok sevdiğim şehir.

31 Ocak 2010 Pazar

2009 subat ve mart disinda hic bu kadar az yazi yazmamistik
basta mahavishnu ya sonra da alfabetik sirayla batikon,jude, kolombus, osmancik 'a

5 kisisiniz ve yazmiyosunuz iste
bana feminist demeyin de simdi

oh be

30 Ocak 2010 Cumartesi

gordum, duydum biliyorum

sevgili adsiz ihbarin sayesinde mahavishnu nun formspring ini ara ara okumayi ihmal ettigim sure icerisinde neler yumurtladigini ogrenmis bulunmaktayim

UFAK BASIN ACIKLAMASI
soru: osdm ye neden yazı gelmiyo?
fermium:
ben elimden geldikce yaziyorum ama bugun 2 tane daha ders almis bulunmaktayim bide yakinta gonullu bi ise girisicem anca cumalari haftasonlari belki bilmiyorum. yazma ihtimali bile guzel. ama yazicak biseyim olmiyinca oturup the wall u ve hersey cok guzel olacak i izlemem lazim

bunun disinda saygideger yazar angie hollanda da o da son derece bogucu mun isleriyle ugrasiyo(tamam evet burda biraz tehlikeli bi sinira girdim cunku izliyicilerin yarisi filan mun enli)(ama haksiz miyim)
masvisin hedesini copy-paste lemiyorum bi onceki yazinin yorumunda bulabilirsiniz
jude neden yazmiyo bilmiyorum ama aslinda yazmamasi icin pek sebep yok
kolombusun da mantikli sebeplerle isin icinden siyrilcagini dusunuyorum
ama batticon ve osmancigin bahaneleri heralde olmaz burayi okumuyolar bence

soru: orası sadece angie ve fermium un mu? o zaman adını değiştirelim "the blog of angie and fermium" olsun osdm de bitsin!
fermium: simdi arada canlari isterlerse yazsinlar diye insanlara bi acik kapi birakmak istiyoruz yoksa ikimizin de apayri bloglari var(benimki biraz yalan ama angie nin var)
onun adi osdm kalsin ad da zaten angie den geliyo ya.
zaten istatistiklere gore erkekle.. ehm yok iyiyiz boyle
o degilde ben insanlar yazsin yazmasin ben osdm insanlarine hediyeseller aldim.

ama yazi yazmazlarsa onlara ciciler yooook! lalalaaa

bi ara gorusuruz.
evet

wristcutters ne guzel filmdi dimi
sizleri ozledim insanlar
iyi geceler

23 Ocak 2010 Cumartesi

om nom nom!





tanidik geldi mi















o kurabiye canavari dostlar!!


hohoho!!
dileyene yarim motivational poster (ustune basin bakalim buyuycek mi)(cunku small demeye usendim evet)


son olarak not:

OSDM alice'e basarilan diler.
yarin da up in the air e giderim thank you for smoking ve juno nun yapimcilari diyo iyi iyi

22 Ocak 2010 Cuma

diyalog.

Fermi: mom
Angie: mom?
Fermi: mom
Angie mom.
Fermi mom.


ben hala anlamadım ama önemli değil.

21 Ocak 2010 Perşembe

kismet.

aslında scannerım bozuk olmasa ve fotoğraf makinesini babam çantasından çıkarsa, size çok şahane bişiy göstericektim ama kısmet olmadı.

bu arada "kismet" advanced bir ingilizce kelime olarak geçiyomuş.
türkçe kökenli advanced ingilizce kelime.
hep de merak ederdik dimi ama.

17 Ocak 2010 Pazar

sony reklamiymis bu arabayi tanidiysak ne tatli! ay ay

10 Ocak 2010 Pazar

27 Aralık 2009 Pazar

biz kendi aramızda sohbet ediyoduk, birden 20 kişi oluverdik.
hey gidi günler hey.

26 Aralık 2009 Cumartesi

isim filan??

kucuklugumden beri durmadan biseylere izim verirdim. mesela ekmek kizartma makinemizin adi osmandi(osmancik burayi okumadigi icin alinma problemi yok) gitarimin adi marty'ydi. her ne kadar siyah olsa da cantamin adi limonataydi. kalemlerime isim veririm hepsi ic govdelerinde yazar. kupalarim onemlidir benden baska biri bisey icicekse de kurallara gore icmek zorundadir. rastgele bi kupayi alip istediginizi iccemezsiniz. mesela.. st petersburg'dan gelen kupada sadece cay icerim. beyaz kulpsuz kupayi sadece portakal suyu yada su icerken kullanirim. onbinlerce yerinde kahve yazan kahvem sadece kahve icerken kullanilabilir.. daha devam etmek istemiyorum cunku aranizdan biri beni ruh ve sinir hastaliklari merkezine filan bildirirlerse elinize az koz vermis olmaliyim hiihii evet. pikabimi da ozlemisim yani bu kadar sayincca benjamin burayi okuyamazsin da umarim emin ellerde dinleniyosundur.
neyse ben saatim eugene'i kaybettikten sonra hic biseye isim bulamaz oldum. ustelik nerde kaybettigimi de hic bilmiyorum ve bu hic hos da degil ustelik o zamandan beri herangi bi seye de ad veremedim ve simdi yeni yila girerken kendime laptop aliyorum ve bana hediye olarak cillop gibi bi klassik gitar aliniyo..

AMA ADLARINI SEYEDEMIYORUM..
YARDIM EDIN>
Glgggpggaaaggggbgllglb (boguldum filan)


yorumlara yazin fikirlerinizi he mi oy oy oy yerim sizi

one down one to go..
bilgisayarim abigail oldu ama biz ona abbey diycez. (caydanliklari bana sectirseler onlarin da adlari olurdu aah ah)

gitarsa hala beklemede

21 Aralık 2009 Pazartesi

fikir


bu sayede angie kimyayi sever..
sorunun etrafindaki sekerleri yiyosun soruyu cozunce filan
dimi angie

20 Aralık 2009 Pazar

bananananana

onumuzdeki 2 hafta puzzle kitap okuma muzik dinleme ve test cozmeyle gecicek

evet ruhum 60 yasinda..

not: misafir olarak gelirseniz laser tag oynariz eve yakin bi tane var yani ama tek basima gitmem takdir edersiniz ki biraz sacma..

ay lav çibaka. bi de evok.

Bu arada.
Bence zavallı Chewbacca tüm ömrünü Han Solo'nun gölgesinde geçirmese gayet popüler olabilirdi.
Chewbacca'da şey havası var hani popüler çocuğun yanında gezen az daha çirkin olan ama öbür çocuğun popülaritesinden faydalanan bi tip vardır ya. Onun gibi.
Yoksa yani Chewbacca dediğin belki Han Solo'dan daha yaman, ama kimse göremiyo.

Bence Star Wars'a devam filmi çekilicekse Chewbacca'yla çekilsin.

Öyle bişey olursa da HAYATTA dublajlı izlemem.

Düşünsene bütün film "AHJSHGEJAHA!? houaple! HIAAA!" diye diyaloglarla geçiyo, aşağıda altyazı falan var.
Eheheh.


Bi de bence altıncı filmi izleyip "Anne bana ewok aaaalll!!!" demiyen yoktur.
Bu kadar da iddialıyım.
Fermi dedi, ben de dedim, ordan biliyorum.

Ama mesela o parti sahnesine çok sevimliieee diyenler ve o ne be öyle ayıcıklar dansediyo diyenler de var.
Algı meselesi yani.

ay lav gugıl.

Gmail'lerini labellı takvimli falan kullananlar -öhöm. efektif. öhöm.- bilirler, gününe saatine hava durumuna göre arka plan da değişiyo eğer tema seçtiyseniz.
İstanbul'un haftasonu boyunca yaşadığı garip hava değişimlerine benim gmailim pek ayak uyduramadı doğrusu.
Cuma akşamı önce yağmurlu gösterirken birden şimşekli fırtınaya geçti. İlginç olanı, öbür gmail hesabımda güneşli gösteriyodu. Şimşekli fırtına geçti, iki hesap da yağmurluya döndü.
Ondan sonra bi tanesi karlı göstermeye başladı.
Dedim, oha.
Hani anladım 1-2 derece hava var dışarda, ama kar yağmıyo ki?!

Google, ki kendisini çok severim, hava durumu istihbaratı yaparken daha iyi çalışsın bence.

Bu da böyle bir anımdır.
Saygılar.

19 Aralık 2009 Cumartesi

unknown artist yada ozgurcan zaten ayni sey

bu arada da bisey ogrenelim
o degil de OSDM fm ne buyuk bir fail oldu...

COK ONEMLI NOT: kimse cocugunun adini phoenix koymiycak, cunku ilan ediyorum ki Phoenix adi dibs. yine de evlat edinip phoenix li olucam iste.

simdi kendime sicak cukulata yapip karamelli baileys ve vanilyali marsmelov atmak isterdim ama baileys yok

herkese teker teker sarildilar.. (onlar kim mi.. bekleyin..)
not: bi takim bunu okuyanlar angie nin yada kolombusun yazi yazmasini cekemedigimi dusunebilirler dusunmesinler bugun cuma hatirlatirim yani. aklimdakileri seyediyim dedim yani. unutursam hic yazilmiyo ya

"this" is awesome.


angie iyi etmiş, güzel etmiş, hoş bir motivatör paylaşmış sevgili okuyucularımızla. amma velakin şimdi yollayacağımla baş edebileceğini düşünmüyorum. saygılar

18 Aralık 2009 Cuma

awesome.


Buraya yazan tek insan olarak hadi size bir kıyak daha geçiyim, gülün eğlenin.


16 Aralık 2009 Çarşamba

a-nek-dot.

Bi gün Jude'la sohbet ediyoruz nerden girdik konuya onu bile hatırlamıyorum.

Jude: Hani bi şarkı vardı uçurumdan gidiyodu düşüyodu bi adam...
Angie: "Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz" olmasın o?

13 Aralık 2009 Pazar

Okyanusal İklim

Geçenlerde "bok" diyen Z, yine bir skandala imza attı.

"Ha okyanusa kıyısı olması lazııım" diyerek neden Karadeniz iklimine okyanusal iklim demediğimizi de anlamış oldu.

Seni seviyoruz Z.

Şiir

Minik Angie şiir yazmış bir zamanlar:

Balık kraker güzeldir(a)
Tadı çok şahanedir(a)
Caz konserinden önce yemesi(b)
Ayrı bir mükemmeldir.(a), (dir ler redif)

Ye, ye, sakın çekinme
Balık krakeri boşu boşuna tüketme(me ler redif burada da)

Bil onun kıymetini,
Ye sen bu acaip şeyi.( i ler yarım uyak)

(bu kadar yapabilmiş, olsun :))

Love...Love...Love...







İtiraf ediyorum evet.Ben The Beatles'a aşığım.Bildiğin aşığım hani sevmiyorum, aşığım. Çok aşığım.

9 Aralık 2009 Çarşamba

fermium'a selamlar


http://www.ericclapton.com/live/eric-clapton-live-06132010

http://gotwisdom.tumblr.com/

A THESAURUS IS NOT A NEWLY DISCOVERED DINOSAUR.

SCANDALOUS WOMEN FROM AGES 16-29: PUTTING ON A TON OF GLITTER WILL NOT ATTRACT MEN. THEY DON'T GIVE A SHIT IF YOU ARE THAT MUCH CLOSER TO BEING A "VAMPIRE".

IF IT REALLY WAS "NEVER TOO LATE," NOTHING WOULD HAVE AN EXPIRATION DATE.

DO NOT TELL SOMEONE TO KISS YOUR ASS UNLESS YOU ARE PREPARED FOR THEM TO ACTUALLY DO IT.

MAKING YOUR DISPLAY PICTURE A PHOTO OF LEIGHTON MEESTER DOES NOT MAKE US THINK YOU ARE ACTUALLY HER, IT MAKES US THINK YOU ARE PSYCHOTIC.

FIFTY CENT WASN'T ACTUALLY TALKING ABOUT CANDY.

THAT BUTTERFLY TATTOO ON HER LOWER BACK WILL LOOK LIKE AN ARMADILLO IN 30-40 YEARS.

DEAR 3-14 YEAR OLD: YOU ARE NOT IN LOVE.

THE CLOSEST YOU WILL GET TO BEING A NINJA IS PLAYING MORTAL KOMBAT.

YOUR BOYFRIEND LIED: THE NOTEBOOK IS NOT ONE OF HIS FAVOURITE MOVIES AND HE DOES NOT ENJOY WATCHING THE HILLS/GREY'S ANATOMY ON A WEEKLY BASIS.

IF YOU ARE A MALE WHO CANNOT GET LAID; LEARN TO PLAY GUITAR, DEVELOP A BRITISH ACCENT, AND ACT LIKE AN ASSHOLE. PROBLEM SOLVED.

8 Aralık 2009 Salı

hehehe oyun buldum ben

muhteşem saçma buluşlarıyla dünyayı sarsamayan, pek bi işe yaramayan fermium'da arabada giderken sıkılanlara uyuma/ma oyunu

1- kolukta rahat bi açı yakalanılır
2- camda belli bi çizgi nokta bişey belirlenir
3- tek göz kapatılır
4- gelen arabalar ve şeritleri guitar hero ya uyarlanır
5- çalmaya başlanılır.

(mesela ben biyerden sonra ayağımla tempo yuymaya başlayıp uyuyakaldım)

ideal şarkıları: bilimum jimi hendrix (özellikle voodoo chile)
don't talk to strangers - dio
tenement funster - queen
*hızlı ve öfkeli uu yea şarkılar daha iyi mesela

imla da adlarda yanlışlık olduysa hiç kusura bakmayın mönitorum 6 parça olduğundan ne yazdığımı pek göremiyorum

iyi geceler

7 Aralık 2009 Pazartesi

60

Tom, doğum günün kutlu olsun lan...
Sevgiler, yağmur itleri.

Nükleerle yaşamaya hazır mısın?

Nükleerle yaşamaya hazır mısın? 

5 Aralık 2009 Cumartesi

batticona ve herkese açık mektup


deep purple by caglabuyukkoc
ehm.. (AT)


aslında her ne kadar led zeppelin sevsem de.. led zeppelin şarkıarının çoğunu sonuna kadar dinleyemememden bi konu açmak istedim..


robert plant in gerçekten iyi bi sesi olduğu gerçeğinde anlaşalım

jimmy page in de gerçekten iyi gitar çaldığı konusunda anlaşalım şarkıların bağzılarının bayaa iyi olduğu konusunda da anlaşalım evet


ama ben çoğu şarkıda çeşitli gitar sololarıyla doğal olarak öne çıkan page i attığı orgazmik çığlıklarla bastıran bi robert plant duymak istemiyorum.

sana soruyorum burdan robert plant hiç mi vicdanın sızlamıyo arkadaşının hakkını yerken..

canımı sıkıyosun robert plant.

bazen gereksiz oluyosun robert plant

yapma robert plant.

ne zaman çığlık attığın bi an olsa aklıma bi benim suratıma bi robert plant' e bakıp gülerek awkward turtle yapmaya başlıyan bi angie geliyo.


şimdi batticon dan yorumlarda değil yazılarda savunma yazmasını istiyorum.


ps: konuyla ilgili anlam ve önem taşıyan bu fotorafını bulabildim ancak.. robert plant bak deep purple daki roger clover ve steve morse kardeşler ne güzel anlaşıyolar kıskanmıyolar öne geçmiyolar evet gerçi ikisi de gitar çalıyo ama.. (AT) neyse..