8 Aralık 2009 Salı
hehehe oyun buldum ben
1- kolukta rahat bi açı yakalanılır
2- camda belli bi çizgi nokta bişey belirlenir
3- tek göz kapatılır
4- gelen arabalar ve şeritleri guitar hero ya uyarlanır
5- çalmaya başlanılır.
(mesela ben biyerden sonra ayağımla tempo yuymaya başlayıp uyuyakaldım)
ideal şarkıları: bilimum jimi hendrix (özellikle voodoo chile)
don't talk to strangers - dio
tenement funster - queen
*hızlı ve öfkeli uu yea şarkılar daha iyi mesela
imla da adlarda yanlışlık olduysa hiç kusura bakmayın mönitorum 6 parça olduğundan ne yazdığımı pek göremiyorum
iyi geceler
7 Aralık 2009 Pazartesi
5 Aralık 2009 Cumartesi
batticona ve herkese açık mektup

3 Aralık 2009 Perşembe
hmmk.
Her yerdesin Astronot.
Ahaha The Simpsons'ın saçmasapan şakalarına ben niye bu kadar çok gülüyorum?
Bi de bu bloga tek yazanın ben ve Fermi olması baya üzücü.
Ay Maggie ne şekersin canım benim ya.
1 Aralık 2009 Salı
Awkward Animals
30 Kasım 2009 Pazartesi
meslek gelecek kaygısı falan fıstık
29 Kasım 2009 Pazar
Angie und die Minimoys

25 Kasım 2009 Çarşamba

evet bunu biliyomuydunuz? plak, kaset, cd, mp3 toplamında queen in BÜTÜN albümleri var. onlar güzel.
24 Kasım 2009 Salı
Ich bin ein Berliner.
23 Kasım 2009 Pazartesi
span satellite
ne kadar soz verse de mahavishnu'nun bu blogu kendi devam ettirebilicegi konusunda kendisini kandirmasinin bile yeterli olmadigini farkeden mantikli okur ve yazarlarimiz var..
iste o yuzden meraba
ve fontumu degistiricem rengim ayni
yarismaci arkadaslara basarilar diliyorum adresim: destin florida.
bos zamanimda yaptiklarim: bos durmamaya calismak
hala klavyelere alisabilmis degilim
ve angie'ye hosgeldin diyorum
okulum bi hafta tatil 1000+ kelime kumari savunan argumentative paper yazicam.
yardim edebilicek fikirler super olabilir
just saying..
tamam bu biraz garip olmaya basladi
herkese bay... (simdilik)
*buraya kadar okuduysan akok selam naber?
11 Kasım 2009 Çarşamba
"aşkın ile mest olalı"
7 Kasım 2009 Cumartesi
4 Kasım 2009 Çarşamba
ama yuh.
1 Kasım 2009 Pazar
Kızıyor
"I like how Jim sings about fascinating in trices through his poetry, while queen sings about girls with fat asses."
Sizin, okurcanların pisi sevimliliği ile tanıdığı fermium o andan sonra panter kesildi.Orjinal lanetlerini üzerime yağdırmaya başlayınca bu orjinalliği bir yerde kaydetmeliyim dedim.Buyrun:
BISIKLET SSUREN KOCA POPOLU KIZLAR OLDURSUN SENI
BUTUN TELEFONLARIN BOZULSUN
POSTIT BULAMA
LCD EKRAN TELEZIYONUN BOZULSUN
AYRI EVE CIKTIGIN ILK GUN EVINI SU BASSIN
SUREKLI BOKLARA BAS
SAKSOFON NOTALARIN YANSIN
HOPARLORUN BOZULSUN
NE ZAMAN FALLOUT OYNASAN RAD SCORPION LAR OLDURSUN SENI
IKI BOLUM GECEME
YAZIN EVDE FIRIN BOZULSUN ANNENLER ERDEK DE OLSUN 50 DERECE SICAKTA DOLASMAK ZORUNDA KAL
YEMEK ISTEDIGIN EKMEKTE KUF GOR BIDAHA MAYALI HIC BISEY YIYEME
MOUSE UNUN ORTASINDAKI SURUKLEME TUSU BOZULSUN
OMRUNUN SONUNA KADAR HIC KULLANAMA ORAYI
KADINLAR NE ISTER FILMINI ARD ARDA 17 KEZ IZLE
5 SENE BOYUNCA DOGUM GUNUNDE HEP CERVECE ALINSIN
...
GUVERCINLER SENI BI AN BOYUNCA YANLIZ BIRAKMASIN
BUTUN GUN TEPENDE DOLASSINLAR
YADA YOK
INEKLER EVRIM GECIRSIN
VE UCMAYA BASLASINLAR
VE SEN KADIFE CEKETINI GIYERKEN ICLERINI FALAN BOSALTSINLAR
JIM MORISOMN KADAR BASINA TAS DUSSUN
TELEFONUNUN ARA TUSU BOZULSUN
HIC KAYAK KAYAMA HAYATIN BOYUNCA HATTA BI DAHA HIC KAR GOREME
MUREKKEPLI KALEMLERIN HEP AKSIN
OTOBUSTE TELEFONUNDAN HIC KULAKLIKLA MUZIK DINLEYEME
BUTUN YASLI TEYZELER SANA TIP TIP BAKSIN
VE
VE
SINIRIM GECENE KADAR DA BENLE KONUSMA
DOMUZ KAKASI!
...
Nefes bile almadı lan arada!
Ayıptır
AMA...
Ben bu bloga gönül vermişim arkadaş! Okurcanlarımı, çatalkaralarımı, pıtırcıklarımı, zürafalarımı(!) yazısız bırakmamak adına, Fermium ve Angie'den "Blog Platformunda" özür diliyorum.
Kendileri ile sanal olmayan platformda birlikteliğimiz ne durumda olur bilmem tabii... :))
Ve hayır, bu özrün sevgili Angie'nin Interrail sırasında yapması muhtemel o adice olayı tehdit olarak kullanma ihtimali ile uzaktan yakından alakası yok.
Ya da Fermium'un bana Working Class Hero tişörtü getirmesi ile.Sahi nerde hala o tişört?! Cık cık cık.
lilly misali.
Hatta Fermium'u da boykotuma davet ediyorum.
Yazmıycaz işte.
Ondan sonra "OSDM'de hiç yeni yazı yoooook!!" diyenlerle sen uğraşırsın Maşviş.
Ha kendisi özür dileyene kadar, bendeniz leftover teacups'ta olucam.
Sevgilerimle.
Ha ha hahayt Fahrenhayt!! Ha ha ha haaeepşuuuee!!!
Çok harika film gibi, filmden öte bi'şeydi bu.Bulun oynayın.Oyun sevmeyen Angie bile oynasın.
Gene o adam(bkz. cihan ceylan):
Neyse işte.Şimdiden evde kazakla falan geziyorum.Günlerdir yağmur yağıyor, dün Kadıköy'de elektrikler kesildi falan.Aralık'ta nasıl olacak lan bu hava?!?!
Uu beybi Fahrenheit tadı alıcaz galiba di mi lan Kolombus?
31 Ekim 2009 Cumartesi
29 Ekim 2009 Perşembe
Birisi
O kadar işte.
Back in the USSR
Gee, it's good to be back home
Leave it till tomorrow to unpack my case
Honey disconnect the phone
I'm back in the USSR
Evet, geri geldim ben tahta bavulumu kapıp OSDM yi USSR'a benzete benzete.Arada bir uğrayayım buraya da Angie ve Fermium'un tekelinden kurtarayım.
Haa okuyucu unutmadan:
You don't know how lucky you are, boy!
İmza:
Maşviş falan.
28 Ekim 2009 Çarşamba
tarihte bugün.
27 Ekim 2009 Salı
26 Ekim 2009 Pazartesi
Palau!
otel motel.
Preferring to stay at small hotels rather than five-stared replicas of heaven arrives with its own disadvantages. Lying under the branched tree with your dark sunglasses might conceal your dirty looks, but your unexpected encounters with the other guests can never hide your true emotions. Gossiping, muttering, sneaking, peeking, commenting, discussing, marginalizing and speculating.
It never ends. The super-athletic young husband glances at you. The married ones read their books separately. Kids run around and bump into scary old men. Tall, beautiful lady holidays all alone, leafing through "The Art of Love". The seemingly-gay couple passes you by.
And after some point, fearsome enough, it becomes your daily routine.
Ben böyle bişiler yazmıştım bu yaz.
Cidden otel böyleydi yalnız. 10-15 oda, toplamda maksimum 30 kişi, bir hafta boyunca her öğün birbiriyle karşılaşıyor, aynı kumsalda uzanıyor, denize 50 cmlik aralıklarla giriyor.
İnsan ister istemez incelemeye başlıyor yani...
Bundan öykü yapsam ne güzel olur.
25 Ekim 2009 Pazar
pardon!
bugun bugun dontcopymystyle in yaklasik 100 kreasyonuna baktim
http://www.polyvore.com/cgi/profile?id=317426
bu iste ayh dontcopymystyle...
sen mutis bi insansin
sen olaganustu bi
mutissonik bi insansin
tisortler ayrica... oyh yani.. kazaklar falan
cok guzel be
buraya gidilicek.
direk siteyi koymadim dontcopymystyle buldu burayi gerci su an copy paste yaptigim icin hayli ironik oldu.
24 Ekim 2009 Cumartesi
karar falan.
mektup!
22 Ekim 2009 Perşembe
LAN?!
ayakkabıya tepki verip; dünyalar güzeli tespitime bi tane bile yorum yapmadınız burayı okuyan sevgili anonim arkadaşlar..
küsüyorum şu an.
evet.
yazmıycam hıh..
...
....
yazmak çok eğlenceli en iyisi siz okumayın...
...
....
ama okumassanız çok saçma olur ki
eğer tespit yaparsam okuyun ama
yorumda yapın tamam mı
nolur ya?
sadece tespitlerim ve ben mesela? benim yazdığım başka hiçbişeye yorum yapmasanız da olur
acıktım
sonra görüşürüzüzüzüzü..
18 Ekim 2009 Pazar
Angie.
With or without the nicknames, anecdotes and interesting stories, I am extremely happy to be an Idil. My only concern is that nobody has written a song for a woman named Idil so far. If I were to be born again, I would like to be named Layla, Lucy, Julia, Michelle or Gloria.
Actually, even Angie would do.
17 Ekim 2009 Cumartesi
bu benim yeni ayakkabim
fermi, biraz daha fermi

yalan da degil deneyler falan yaptim iste sonuc bu.
simdilik bu kadar
13 Ekim 2009 Salı
herkes delirmiş
En azından dersane var.. Komik değil mi, okul çoğu şeyde yetersiz, herkes bunu biliyor, bunu telafi etmek için para ödüyoruz gene bolca. Tüm öğretmenler de farkında bunun ama... Dersane güzel, dersane iyi. Dersaneye gidin arkadaşlar.
Domuz gribi falan diyorlar bir de. YALAN. Uydur kafandan bir şeyer, bir kaç kişiyi feda et (önemli değil sonunda para var), sonra git türkiye'ye onbinlerce dolara ilaç sat, belli değil mi ki ya hastalık mastalık yok. En kötü nezle oluruz.
Radiohead dinliyorum, supernatural izliyorum, bir de edgar allan poe okuyorum şu sıralar bu saçmalıklardan uzaklaşmak için. Her gün görüşü kısırlaştıran ders kitaplarından, bitmeyen testlerden kafanızı kaldırıp baktığınızda gördüğünüz şeyler sizi sıktıysa, yorulduysanız baydıysanız falan, sakin olun abi. Bir çay koyun önce, sonra da ne yapmak istiyorsanız onu yapın. Delirmeyin yeter ki.
11 Ekim 2009 Pazar
10 Ekim 2009 Cumartesi
agoni.
3 shuffle - 3 inceleme
- sabah shuffle' da creep rastgelirse okurcan; üzülme, gününü rezil etme.
zira şu an dinlemekte olduğum live in toronto albümünde creep' in sarhoş bi insan hakkında olduğu söylendi.
hem daha önünde seneler var, kendine yazık etme tamam mı?
2. always somewhere - scorpions
- scorpions konseri; param olsaydı...
paranın gözü kör olsun. of be...
kahretmesin ki gidemedim.
ps: hayır en sevdiğim şarkıları still loving you değil. yani o da çok güzel ama ne biliyim işte...
tavsiyeler:
holiday
du bist so schmutzig
always somewhere
dust in the wind
falan.
3. hey jude - beatles
- evet okurcan resmen mutlu son.
notungen: hay allah "hey jude" a yorum yapmamışım. jude iyi aslında ama dersane ömrünü yiyo. çok üzülüyorum ben. yada bizi falan atlatıp hep yeni arkadaşlarıyla takılıyo, ama yok be..
hala evinde çeşitli buzlu meşrubatlarla fizik testleri çözüyodur.
neyse..
ha ben?
ben domuz gibiyim.
kehkeh
bu arada butun bu yaziyi siz okurlar icin seslisozlukten turkce karakter kes yapistirlariyla yaptim. bi takdir tesekkur iyi olur yani, turkiyede 2 sene taktir tesekkursuz yasadiktan sonra ehm.. o da baska bi yaziya artik.
9 Ekim 2009 Cuma
7 Ekim 2009 Çarşamba
HEY DUDE!
internetim yok.
yeni kural: fermi cumalari cumartesileri yazar.
saygilar okurcanlar
(ap lang&composition ortalamam 87 yani b+) (mutluyum lan kimyadan da 100 aldim ortalama c falanken)
6 Ekim 2009 Salı
Okurdan Özür..
Bu sanki esas çocuğun peşinden gelen kardeşlere daha çok ilgi göstermek gibi aslında. Hani kardeşleri herkes çok pohpohlar ve kardeşlere bisürü sevgi gösterisi yapılır. İlk çocuk (esas kız-esas oğlandan devşirme "esas çocuk") ilgisiz, sevgisiz kalır, kimse ona sarılmaz çünkü kardeş her zaman daha çok daha çok daha çok ilgi ister.
Zavallı OSDM'nin başına da bu geldi sanırım.
Ama unutmamak lazım ki sevgili okur, esas çocuğun yeri hep başkadır.
Bu anne babaların esas çocukları teselli etmek için uydurduğu bir şeymiş gibi görünse de, aslında baya doğruluk payı var.
Hadi blog kuralım diye ortaya atlayan Maşviş'e kızmıştım ve "Sen daha kendi bloguna bile silah zoruyla yazıyosun, bi de yenisini mi açalım diyosun?!" demiştim. O da uzunca bir süre beni ikna etmeye çalışmış ve sonunda da gayet başarmıştı (bkz şu anda annesinin bilgisayarından size ulaşan Angie ve ondan bir ufak anekdot). Şimdi 1 tanesi aynı zamanda yazar olmak üzere 7 tane izleyicimiz, bi de yazı yazmayınca isyan eden gizli okur kitlemiz var.
Oha demek istiyorum.
Çünkü ben hakkaten böylesini beklemiyodum.
Ne biliyim şimdi diyceksiniz "Ay bunlar baya gariban galiba şu kadarcık izleyiciye okura seviniyolar yazık" ama demeyin olur mu? Yani tamam hakkaten baya seviniyo olabiliriz yeni izleyiciler ve yorumcular görünce, ama abartmayın dimi?
Amaan ne diyorum ben.
Biliyorum zaten, sizi gidi bloggerlar da aslında bizim gibisiniz. Okuyucunuz olunca seviniyosunuz, sonra arada yeni izleyiciler görünce bilgisayar başında ufak danslar yapıyosunuz. Ben bilirim sizi. Sonra "Öhöm evet nerde kalmıştık" diye ufak ufak yazılarınıza dönüyosunuz.
Arada "Oha olum 7 tane izleyim olmuş!" demek için ellerinizi klavyeden azıcık uzaklaştırıp kıs kıs gülüyosunuz.
Bilirim ben sizi.
Şimdilik affedin herkes kendi köşesine çekildiği ve kendi düşünce baloncuklarıyla yüzdüğü için.
En kısa zamanda "Dönüşü muhteşem oldu" demenize neden olacak şahanesonik yazılarla OSDM aranıza dönücek.
Seviyoruz sizi okurcanlar.
not: sabah annem gene kızdı, diş macununu ortadan sıkıyomuşum.
not2: oha bu balıklar bildiğin saldırdılar yeme. aç mı kalıyolar nedir...
5 Ekim 2009 Pazartesi
7 izleyici? Bu bir ilüzyon.
4 Ekim 2009 Pazar
Cansız olduğunu düşündüğümüz ama aslında içinde küçük insanlar barındıran şeyler
-Çalar saat
-"Butt dialing" yapan cep telefonu
Uzaktan kumanda ve televizyon ikilisi
Cizirdayan hoparlorler
Sokulen parcalanan ayakkabilar
bunlar geldi aklıma, bence edit yapılsın.
3 Ekim 2009 Cumartesi
Flickr okurcan!
Labdien Angie!
Now you know how to greet people in Latvian!Flickr her seferinde böyle sempatik karşılamalar yapmıyo mu, bayılıyorum.
Seni seviyorum Flickr.